Bugün, 20 Nisan 2024 Cumartesi

Erdogan Kaya


Vali mantı tam bir halk adamı


[caption id="attachment_9190" align="alignnone" width="210"]Vali mantı tam bir halk adamı Vali mantı tam bir halk adamı[/caption] Aksaray il olalı, bir çok vali gördük ve tespitlerde bulunduk. Bu güne kadar tanıdığım ve hasbıhal ettiğim bir çok valimiz olmuştur. Genel olarak benim prensibim gelen bürokratlarımıza altı ay gibi bir süre tanınmasından yanayım. Dolayısı ile bu gün altı aya yakındır ilimizde görev yapan Sayın valimiz Ali Mantı ile ilgilide bir değerlendirme yapma zamanı geldiğini düşünüyorum. Aksaray?da valilik yapan ilk valimiz rahmetli Rıdvan Yenişen?den bu yana gelmiş geçmiş valilerimiz içerisinde rahmetli Rıdvan Yenişen, Cahit Kıraç, ve Selami Altınok beyler benim kişisel beğendiğim valilerdi. Tabi başkalarınında beğendiği valilerimiz vardır. En son valimiz Sayın Ali Mantı ise bu beğendiğim valilerimiz içerisine dahil edebilirim. Neden derseniz dobra dobra lafını esirgemeyen, ne söyleyecekse insanın yüzüne söyleyen bir Anadolu çocuğu diyebilirim. Elbette her insanın eksik ve yanlışları olabilir. Ancak girişken, cana yakın, çalışkan, samimi ve dürüst bir insan olarak ilk altı ayı bende bu intibayı bıraktı. Gördüğü eksiklikleri anında gideren ve müdahale eden bir yapıya sahip olduğunu görmek mümkün. Bir başka husus ise Sayın Mantı ilimize geldiği günden bu güne kadar nerede ise her kesimle irtibat kuran ve yakın teması olan bir vali profili çizdiğini görmekteyiz. Bu da tabi bir köylü çocuğu ve Anadolu insanı olmasının bir avantajı olsa gerek. Mahalli seçim öncesi ve mahalli seçim sonrası ilçe, kasaba ve köylerimizi gezerek eksikliklerini tespit etmesi güzel bir gelişmedir. Ayrıca gittiği yerlerde vatandaşlarla ikili görüşme ve sohbet ederek vatandaşın problemlerini dinlemesi de güzeldir. Son dönemlerde hangi kasabaya gitsem dün vali bey bizim kasabada idi sözü ile karşılaşmak güzel bir duygu. Benim çocukluğumda ilçe idik bizim köye vali gelmişti aradan 50 yıla yakın zaman geçti o valiyi hala unutmadım. Niğde valisi Enver Kozanoğlu idi, ilden bir ilçe köyüne vali gitmesi çok zordu. Bizim bölgeden Ortaköy ilçesine yol yapılıyor, o dönemin Köy Hizmetleri yola mucur seriyor. Rahmetli babam o dönem öğretmen olduğu için vali beyi babam misafir edecek. Köylerde o dönem bir muhtarın valiyi misafir etmesi bile çok zordu. Hele köy yerinde o nefis yemekleri kim verecekti? Rahmetli anam bir kaç öğretmen hanımı ile yemekleri hazırladılar. Enver Kozanoğlu köye geldi yemekler yendi ikramlar yapıldı. Bizler çocuğuz sanki vali Bey başka dünyanın insanı gibi nasıl görürüz yarışına girmiştik. Rahmetli Kozanoğlu emekli olunca Adalet Partisinden siyasete girmişti. Bende delikanlı olduğumda Ankara da rahmetli Avni Kavurmacıoğlu milletvekilimizi ziyaret etmişti. Kozanoğlunu parti genel merkezinde görünce tanıdım, kendisi ile tanıştık. Bana, ? annen sağ mı? selamımı söyle, nasip olursa o köy tavuğu ile pişirdiği pilavını hiç unutmadım bir daha yemek isterim? demişti. Valilerimiz yüksek pencereden bakmadan, halkın içine girmesi, hele kırsalda insanlarımızla hasbıhal etmesi kadar güzel bir şey yok. Bu tür yaklaşımlar ömür boyu unutulmayan güzelliklerdir. Sayın valimiz Ali Mantı?da bunu gördüğümü söyleyebilirim. Tam bir Anadolu çocuğu, kadir kıymet bilen bir yapısını ilk altı ayda görme imkanı buldum. Aksaray il olalı da Allah şahidim hiçbir valimizden özel talebim olmamıştır. İnşallah olmazda, sayın Mantıyı bu duruşu ile tebrik ediyorum. Ben sadece uzaktan takip ederim, zırt pıt vali kapısına da giden birisi değilim. Tıp fakültesinin adı var kendisi yok Hatırlarsanız iki seçim öncesi bir çok kesim Aksaray?a neden Tıp fakültesi yapılmıyor? Neden Devlet Hastanesi Araştırma hastanesi olmuyor yaygarası koparmıştı. Tabi siyasilerimizde bir gayret ve çaba içerisinde Aksaray?a Tıp fakültesini almayı başardılar. Almayı başardılar başarmasına da fakültenin adı var kendisi yok. Ben ne anladım böyle bir fakültenin Aksaray?a gelmesinden. Niğde biz fakülteyi alınca onlarda bastırdı ve Tıp Fakültesini aldılar. Hemde bizden sonra almalarına rağmen adamlar fakültenin inşaatına başladılar. Bizim ise fakültenin adından başka henüz yapılacak bir arsa tespitimiz bile yok. Alınan 60-70 tıp öğrencisi ise Konya Selçuk üniversitesinde eğitim görüyor. Ha Konya tıpı tercih etmişler, ha Aksaray Tıp ne farkı var? Fakültesi ve öğrencisi Aksaray?da olmayan bir Tıp fakültesinin varlığı ile yokluğu bir hiçtir. Geçtiğimiz günlerde Tıp fakültesi dekanı POF. Namık beyle konu üzerinde sohbet ettim. Özel idarenin yaptığı yurt fakülte olamaz mı diye sordum. Mevcut bina yurt için yapıldığı için fakülteye uygun olmadığı, ana direkler dışında tamamen yıkılması gerektiğini söyledi. Buda anlaşılıyor ki, bu yurt binasını fakülteye dönüştürmek yeni bina yapmaktan maliyetli duruma geliyor. O zaman acilen yeni bir bina yapılması gerekmektedir. Bana göre yapılacak Tıp fakültesi binası Hava alanından elzemdir. Sağlık konusu öncelik taşımaktadır, fakültesi olan bir ilde fakülte binası ve öğrencisi yoksa hiç bir şey ifade etmez. Fakülte binasının olması ve öğrencilerin burada okuması sağlık konusunda faydalı ve canlılık getirir. Bina olmayınca zaten yeterli hoca da gelmemektedir. Bina yapıldıktan sonra akademisyen kadrosunun oluşması ile şehirde sağlıkta gelişme gösterecektir. Zaten fakülte olmasını istememizin ana nedenlerinden birisi bu değilmidir? Mevcut hastanemizdeki fakülte hocaları yani Profesörler, isterse muayeneye girmektedirler. Yada haftada birkaç hastaya bakıp ameliyat etmektedirler. Eğer fakülte binası yapılırsa her şey düzene gireceğini unutmamak lazım. O halde öncelikli olarak acilen ilimiz üniversitesi bünyesinde fakülte binası yapılmalıdır. Fakülte binası yanlış anlamadı isem iç teşrifatı ile birlikte 80 ile 90 milyona yapılabileceği şeklindedir. O zaman ilimiz hayır sever hemşehrilerimizi bina yapımı için teşvik edilmelidir. Öncelikle bu konuda, Rektörümüze, sayın valimize, siyasilerimize, belediyemize, sivil toplum kuruluşlarımıza görev düşmektedir. Bu konuda bir kampanya başlatılarak ilimize Tıp fakültesi binası yapımı için el birliği ile işe başlanmalıdır. İnsan sağlığı ve hayatı bana göre her şeyden önce gelmektedir. Hava alanı kadar yaptığımız talep ve isteği bu konuda yapmalıyız. Sağlık havada uçmaktan daha önemlidir. Yoksa adı var kendisi yok bir fakülteden öteye gidemeyiz. Ayrıca Araştırma hastanesindeki başhekim konusundan dolayı bir boşluk gördüğümü söyleyebilirim. Acilen hastaneye heyecan ve çalışma azmi getirecek bir başhekim atanmalıdır. Yoksa bu işler gecikme ile olmaz, atamalarda ahbap çavuş ilişkileri dışında hak edenlere bu görevler verilmelidir. Hastane çevresindeki yeşil alan, giriş ve çıkışlarda hemen düzenlenmelidir. Hala toprak içerisinde duran yerler mevcut