6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun yürürlüğe girişiyle birlikte, iş yerlerindeki güvenlik önlemleri sıkılaştırılıyor. Ancak, son değişiklikler ve getirilen yenilikler, özellikle küçük işletmeler için yeni zorluklar anlamına geliyor. 2024 yılında sanayi ve inşaat sektörlerinde artan denetimler, 2025 yılında da devam edecek. Bu, hem işverenleri hem de çalışanları yakından ilgilendiriyor.
2025 itibarıyla, az tehlikeli işlerde bile olsa, çalışan sayısı ne olursa olsun iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi bulundurma zorunluluğu kanunen hükme bağlanmış durumda. Bu düzenleme, yalnızca bir çalışanı bile olan her işyerini kapsıyor. Önceki yıllarda bu zorunluluk sadece belirli tehlike seviyelerindeki işlerde ve belirli çalışan sayısına sahip iş yerlerinde aranıyordu. Artık her işyeri, tehlike sınıfına bakılmaksızın bu profesyonellerle çalışma sözleşmesi yapmak zorunda.
Diğer bir önemli değişiklik ise, iş güvenliği uzmanlarının çalışma alanlarıyla ilgili. Bundan böyle A sınıfı iş güvenliği uzmanları yalnızca çok tehlikeli, B sınıfı uzmanlar tehlikeli, C sınıfı uzmanlar ise az tehlikeli işlerde görev yapacaklar. Bu, her sınıfın uzmanlığını daha etkin kullanmayı amaçlıyor fakat işyerlerinin uygun uzman bulma zorluğunu artırabilir.
Ayrıca, 50'den az çalışanı olan az tehlikeli sınıftaki iş yerlerinde, işverenlerin bakanlıkça ilan edilen eğitimleri alarak İSG hizmetlerini kendileri üstlenmeleri mümkün olacak. Fakat bu eğitimlerin ne zaman ve nasıl yapılacağı henüz net değil. Bu belirsizlik, iş yerlerinin yasal gerekliliklere uyum sağlamasında gecikmelere yol açabilir.
Ceza politikalarında da önemli değişiklikler var. İş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi bulundurmayan iş yerleri için cezalar artırıldı. Özellikle 10'dan az çalışanı olan küçük işletmeler için bu durum, adeta bir yıkım anlamına gelebilir. Yüksek cezalar, küçük işletmelerin faaliyetlerini sürdürebilirliğini zora sokabilir.
Denetimlerin sıklaştırılması ve cezaların artırılması elbette iş kazalarını ve meslek hastalıklarını önlemek adına olumlu adımlar. Ancak, bu süreçlerin işveren ve çalışanlar tarafından doğru anlaşılması ve kabul görmesi için daha fazla bilgilendirme ve destek sağlanmalıdır. İş yerlerinin yalnızca ceza korkusuyla değil, gerçek bir güvenlik bilinciyle hareket etmeleri esastır.
Yeni düzenlemeler, iş sağlığı ve güvenliği alanında önemli ilerlemeler sağlıyor ama aynı zamanda birçok zorluğu da beraberinde getiriyor. İşverenlerin ve çalışanların bu yeni kurallara adapte olmaları, iş yerlerini daha güvenli hale getirecek ancak bu süreçte karşılaşacakları zorluklar da göz ardı edilmemeli. İş sağlığı ve güvenliği, her zaman en önemli öncelik olmalı.