Kandas» ve göçmenlerin sosyal refahı hakkında

Kazakistan Cumhurbaşkanı K. Tokayev defalarca göç sorunları hakkında açıklamalarda bulundu ve "oralman" adını "kandas" (kabile adamı) olarak değiştirdi. Sonuç olarak, 11 Aralık 2019'da milletvekilleri, göç süreçlerinin düzenlenmesine ilişkin mevzuatta yapılan değişiklikleri onayladı. İsim değişikliği, elbette, bu terimle ilgili bir dizi sorunu yeniden düşünme sürecini başlattı. Uluslararası Göç Örgütü'ne göre Kazakistan, göç süreçlerinin en yoğun olduğu ülkeler grubuna aittir. “Yeni vatandaşlara” yönelik mevcut yaygın tutum, kültürler arası kompleksler, iletişim başarısızlıkları ve ihtiyatlı bir sosyal iklim etrafında yapılandırılmıştır. Prensip gereği, söylemi etno-sosyal alandan siyasi ve hukuki alana dönüştürmek. Hareket kısıtlamaları, sınırların kapanması, geçim kaynaklarının kaybolması nedeniyle göçmenlerin sosyal uyum ve konfor düzeylerinde azalma var.

Kazakistan'da Covid-19, göçmenlerin yüksek derecede savunmasız olduğunu, risklerin arttığını ve sosyal uyum düzeylerinde bir düşüş olduğunu ortaya çıkardı. Progresif "oralmanofobi", sosyal adaptasyona ve , kandaşlarının rahat bir sağlık durumuna müdahale eder. Bütün bunlar, ev sahibi ülkenin yerel nüfusunun tutumlarının oluşumunun nedenlerini ve kavramlarını, kandaslara karşı olumsuz veya ayrımcı bir tutumun ön koşullarını incelemeyi ve analiz etmeyi gerekli kılmaktadır. Göçmenlerin sosyal adaptasyonu, maddi ve psikolojik destek açısından hazırlanmış bir toplumda en yumuşak şekilde gerçekleşir. İç ve dış göç faktörlerinin etkisinin bilimsel olarak anlaşılması, kandaşların Kazakistan'ın yatırım ortamı üzerindeki durumu da ilginçtir. Göçmenlerin uyum faktörlerinin ekonomik ve siyasi güvenlik alanına dahil edilmesi bu konuyu stratejik düzeye taşımaktadır. Yukarıdakilerle bağlantılı olarak, Kazakistan Cumhuriyeti Eğitim ve Bilim Bakanlığı Bilim Komitesi, "Kazakistan'daki Kandaş ve Göçmenlerin Bilgi Desteği ve Sosyal Uyum İçin Medya Stratejisi" adlı bilimsel projeyi destekledi. Bilimsel bilginin görevi, yalnızca kalıp yargıların olumsuz içeriğini azaltmak için mekanizmaların geliştirilmesi değil, aynı zamanda toplum ve yetkililer arasındaki tüm ilişkiler kompleksinin göç sürecine ve göçmenlere yönelik olarak gözden geçirilmesidir.

Göç ve göçmenlerin sosyal uyumu konusu dünya çapında bir sorundur. Bu nedenle, tüm bunlar projenin sadece ulusal değil, aynı zamanda uluslararası ölçekte önemini karakterize ediyor.

Doç.Dr. Marlan Negizbaeva

El-Farabi Kazak Milli Üniversitesi

Gazetecilik Fakültesi

UNESCO, Uluslararası Gazetecilik ve Toplum Medyası Bölümü

Almatı/Kazakistan