Elhamdülillah biz insanların hanelerine, gönüllerine Ramazan ayı misafir geldi. Fakat biz o misafiri karşılamaya ve sonrasında da yaşamaya hazır mıyız? Doğrusu kendi adıma şüpheliyim. Bu mübarek rahmet ve bereket iklime ne gönlümüz ne de hanelerimiz hazır değil galiba...
Çünkü İslam aleminde Ramazan ayı münasebetiyle ve Ramazan’ın bereketiyle gönüllerimizin ve bedenlerimizin riyazete girmesi gerekirken, bakıyorum da tüketim almış başını gidiyor. Hayret etmemek mümkün değil...
Tüm dünyada Ramazan dolaysıyla az yiyip içmek esas olması gerekirken, tam aksine diğer aylardan daha fazla tüketime ve israfa yöneliyoruz...
Türkiye Fırıncılar Federasyonu'nun verileri sanılanın aksine Ramazan ayında daha büyük bir israfın yapıldığını ortaya koymaktadır. Türkiye Fırıncılar Federasyonu verilerine göre Ramazan ayında günlük 3 milyondan fazla ekmek ve pidenin çöpe atıldığını öğrenmekteyiz.
Zaten Pandemi ile birlikte oturduğumuz yerden sanal alemde ihtiyacımız olmadığı halde dev organizasyonların suni propagandaları ve nöropazarlama yöntemleriyle kapıda ödeme kolaylıklarıyla yemeye-içmeye ve alışveriş yapmaya alıştık/alıştırıldık.
Hal böyleyken başımızı önümüze eğip kendimize, nerede yanlış yapıyoruz diye hesaba çekmemiz gerekiyor. Yılda bir kez gelen ve bünyesinde inanan Müminler için manevi birçok fırsatı barındıran Ramazan ayından bihaber olarak hayatımıza devam etmek hiçte doğru olmasa gerek.
Allah tüm inananları Ramazan ayını hakkıyla yaşayabilmeyi ve bu ayın bereketinden istifade edebilmeyi nasip etsin. Rabbim bu mübarek ay hürmetine milletimizi ve tüm insanlığı bu buhran dolu belirsiz zamanlardan kurtarsın. Rabbim Hz. Yunus(as) ı sahil-i selamete çıkardığı gibi tüm Müslümanları da sahil-i selamete çıkarsın. Amin....
Kalın sağlıcakla...
Ayhan TOPÇU
Eğitim Uzmanı