Bugün, 19 Nisan 2024 Cuma

Erdogan Kaya


Dün nasıl yaşadık bugün nasıl yaşıyoruz?

Dün nasıl yaşadık bugün nasıl yaşıyoruz?


 

Cuma günü Tatlıca köyündeyim, köyde imam olmayınca Cuma namazımızı kıldırdık, eski okul arkadaşım Nurettin Çelik kardeşimde o güzel sesi ile mevlit okuyup ilahiler söyledi. Sonra cenaze yemeğine katıldık. Tabi bu yemekler eskisi gibi olmuyor, kıymalı ile hazır yemek devam ediyor. Yemek veren arkadaşlar zaten misafir nereden eski usul yemek yaptırsınlar. Tabi burada eski yaşamımız aklıma geldi bazı gençlerle çıkışta ayak üstü sohbet ettim. Eski usul düğün ve cenaze yemeklerini anlattım nereden bilsinler bu gençler.

Tabi aklıma eskiden yaşam nasıldı, şimdiki yaşam nasıl sorusu geldi. Bir genç yakın bir yaşlı yakınına eskiden nasıl yaşardınız diye sormuş, yaşlı dedemiz anlatmış.

“Valla yavrum eskiden traktör yok. Eşek ve Öküzle çift sürerdik, Uçak yok. İnternet yok. Bilgisayar yok. Facebook yok. Köylü şehre at arabası ile giderdi.

Televizyon yok. Bilgisayar yok, Whatsapp yok. Cep Telefonu yok. Tablet yok. Araba yok. Sosyal medya yok. Kız arkadaşı yok. Cafe yok. Sosyal alanlar yok. Deri ayakkabı yok. Lastik ayakkabı giyerdik, takım elbise yok. Berber yok” demiş.

Tabi bu arada dede gence dönerek bu arada nasıl yaşadıklarını ona söyledi; "Asıl siz bugün nasıl yaşıyorsunuz?

Kuran yok. Namaz yok. Dua yok. Edep yok. Paylaşma yok. Merhamet yok. Saygı yok. Sevgi yok. Şefkat yok. Onur yok. Karakter yok. Utanç yok. Zikir yok. Alçak gönüllülük yok. Zaman planlaması yok. Komşuluk yok. Allah için sevmek yok. Anneye babaya saygi yok. Vefa yok. Örf adet ve ahlak yok. Sorumluluk almak yok.. Yok da yok !...” dedi.

Dedemizin söylediklerinin hangisi yanlış? Şimdi sorsan o eskidendi deyip geçiyorlar. Çünkü sıkıntı çeken genç yok, baba parası yedikleri için sıkıntı görmediler, ülkemizi hep bu durumda görüyorlar. Hiç bir sıkıntı ve zahmet çekmemişler.

SAĞLIKTA DÜNYA SEVİYESİNDEYİZ

Zaman zaman sağlıktan şikayet eder dururuz. Ama sağlığımızın 15 yıl öncesini hiç hatırlayıp düşünmeyiz. Sağlıkta çağ atlayıp ülkemiz Tayyip Erdoğan sayesinde devrim yaptı. kimse kolay kolay doğru dürüst doktora gidemezken, şimdi hasta Helikopterle evinden alınıyor.

Perşembe günü köyümüzden bir kardeşimizin hanımı Almanya’da kansere yakalanmış tedaviye orada devam ederken, yeterli ilgi görmediği için ülkemize getirmek durumunda kalmış. Ama geç kalındığı için tedavi başarılı olmayınca hanımı rahmeti rahmana kavuştu.

Baş sağlığına gittik, hastalık durumunu sordum, Bayram kardeşimiz anlattı ve bazı yurt dışında kalanlarda onu tasdik etti ve doğru dediler. Bu kardeşimizin anlattığını size aktarayım ülkemizin sağlığı ne durumda.

“ ağabey hanıma Almanya’da çare bulamadık, oğlum İzmir’de bir doktor adresi bulmuş. Doktoru arayıp hastamızın durumunu anlattım. Doktor bana, “ Emar filmini bana gönderin bakayım boşuna gelip masraf yapmayın” dedi.

“Emar çektirmek için hastaneye gittim, bir ay süre ile Emar randevusu bekledik. Bir türlü Emar çektiremedik. Sonunda atlayıp İzmir’e gelip bu doktoru hastanede bulduk. Bir gün içerisinde Emarını çekip hastaneye hastamızı yatırdılar. Ama hastamızın tedavi süresi geçtiği için bir şey yapılamadı.

Almanya'da hasta tedavisi çok kötü, ama hastaya bakmak hasta bakıcıları çok iyi. Kimse bana ülkemizin hastanelerini ve doktorlarını kötülemesin. Dünyanın en iyi hastane ve doktorları burada. Almanya’da görmediklerimizi ülkemizde gördüğümü söylemek isterim. Hastanelerimiz pırıl pırıl Almanya'da olmayanlar burada var” dedi.

Tabi burada bulunan diğer gurbetçilerimizde bunu tasdik ederek ülkemizin hastane ve doktorlarını hep bir ağızdan övdüler. Bizim ülkemiz sağlığını beğenmediğimize bakmayın. Ama dünü unutmamız lazım.