Ezik, mecazi anlamda; yaşantısı içinde güçsüz kalmış, sıkıntılar çekmiş, haksızlıklara uğramış, acılarla boğuşmuş dolaysıyla kişilik kazanamamış veya yitirmiş kimselerdir. Ezik insan her konuyu paraya ve menfaate bağlar, beğenmediği, hoşuna gitmeyen şeyleri karalamaktan hiç çekinmez. Hep kendini üstün göstermeye çalışır. Başkalarını ezerek kendini tatmin eder.
Birde sünepe vardır. Sünepe de kılıksız, uyuşuk, sümsük kimse demektir. Bu tiplerinde eline fırsat geçtiğinde ki particilikte ezikle-sünepenin eline çok fırsat geçince, yırtıcılar gibi karşısına kim çıkarsa ezer, parçalar yerle bir eder.
Bir de hor görme vardır. Hor görme; birini aşağılamak, yaptıklarını hiçe saymak ve görmezden gelmektir. Eziklik, sünepelik, hor görme bizim ülkenin başına 200-250 yıldır bela olmuş, yapışmış bir türlü kaldırılamıyor. Hani nerede Dünya İmparatorluklarını ve devletlerini kuran RUH? Hani nerede hâkimiyetindeki bütün insanları ayırmadan haklarını koruyan inanç?
Bize gençliğimizde, illada birilerine kızacak, öfkelenecekseniz, milletinize, devletinize, inancınıza hücum edenlere kızıp, öfkelenin. Akabinde de birleşerek bu değerlerinizi koruyun. Sakın ha Türk Milletinin fertleri olarak birbirinize düşmeyin, aksi halde ülkenizde Amerika, Rus, Çin ve diğerlerinin yurt içindeki askerleri ve maşaları olursunuz şeklinde öğrettiler.
Aşağılık, eziklik, pısırıklık duygularından ve hor görme hallerinden nesilleri kurtarmanın tek yolu, ilkokul ve ortaokuldaki çocuklarımızı destek vererek kurtarmaktır. Eğitim, ne aileye, ne hükumete ne devlete nede özel sektöre te başına emanet edilmeyecek kadar önem arz etmektedir. Belki bir gün dördü bir arada olurda nesiller kurtulur.
Din adına yönetimlerde bile (peygamberler idaresi hariç), hangi din olursa olsun bütün rejimlerde iktidarı ele geçiren ezilenler, kesinlikle ezmişlerdir. İktidara gelmeyi ölümü pahasına, Hak-Hukuk-Adalet için isteyen EZİLENLER, kısa süre sonra vaatlerini unutup ezenler olmuşlardır. Hiçbir iktidar bundan istisna olamamıştır.
Devlet yönetimlerinde, hukukun üstünlüğü, siyasiler tarafından kabul edilip uygulamaya konmadıkça yani mevcut kanunlara uymadığı sürece ezilenler daima ezerler. Değerli siyaset, tarihçi ve Türkolog Namık Kemal Zeybek; ‘’ İnsanlar kat kattır. Bir katta başını kurtarmak için uğraşır. Bir katta başını vermek için kılını kıpırdatmaz’’ diyor. İşte bizim insanımız dünyada emsali olmayandır.
Dünya’daki devletlerin durumuna bakacak olursak, Japonya, İskandinavya ülkeleri Norveç, Danimarka ve İsveç ile biraz Almanya hariç iktidara gelenler hep ezmişlerdir. Bu ezmelerin liderliğini de Çin-Rusya- Amerika- İngiltere- Fransa yapmakta, diğerleri de takip etmektedir. Ortadoğu, Orta Asya, Afrika ve Güney Amerika da yer alan ülkeler hukukun üstünlüğünden zaten habersiz olduklarından ezme tabii görünmektedir.
Ezilenler- aşağılık duygusunda olanlar, pısırıklarla ve hor görenlerle yönetilmeyen, ehliyet- liyakat sahibi ve bilimle yönetilen İskandinav ülkeleri Danimarka, İsveç ve Norveç’ten örnek vermek istiyorum.
DANİMARKA: Nüfusu 5.8 milyon, yüzölçümü 42.933 kilometre kare ve milli geliri 362 milyar SAGP doları.
İSVEÇ: Nüfusu 10 milyon, yüzölçümü 450 bin kilometre kare, milli geliri 582 milyar SAGP doları.
NORVEÇ: Nüfusu 5 milyon, yüzölçümü 385 bin kilometre kare, milli geliri 355 milyar SAGP doları.
Üç ülkenin toplam nüfusu: 20.8 milyon, yüzölçümü 877.933 kilometre kare, milli geliri 1. 299 TRİLYON SAGP doları. Kişi başına düşen milli gelir 62.246 SAGP doları.
Türkiye’nin: Nüfusu 84 milyon, yüzölçümü 783.562 kilometre kare, milli geliri 2.343 trilyon SAGP doları. Kişi başına düşen milli gelir 2.8 yuvarlak hesap 3 bin SAGP doları diyelim.
Okuyucularımız, karşılaştırma yaparak kanaat sahibi olabilirler. Rakamların tamamını da kontrol edebilirler.
HAYROLA, MUVAFFAK OLA, MUZAFFER OLA.
