Cuma günkü yazımda da belirttiğim gibi 1980’den önceki aday belirlemenin çok, çok gerisindeki aday belirleme ile sırasıyla seçmeni, partilerin üyeleri ile delegelerini dışlayan genel başkan veya genel merkezlerin aday belirleme yönteminde anayasamıza göre milli iradenin sahibi milletin elindeki bu yetki alınarak noterlik veriliyor.
Olaya objektif olarak bakıldığında millete noterlik vazifesi yüklenmesiyle genel başkan ve genel merkezlerin belirledikleri milletvekili ve belediye başkan adayları seçime kadar kısmen de olsa millete temenna etmeleri.
Fiili uygulamayla milli egemenliğin kayıtsız şartsız sahibi olanların sandığa giderek noterliğinin neticesinde sandıktan çıkan milletvekili ve belediye başkanlarının istisna dışında kalanların kendilerini milletten tecrit etmeleriyle aday belirlemedeki milli iradeyi dışlayan fiili durumla seçilenlerin esasta partiye de, seçmene de eyvallahlarının olmamasının bu yöntemin yanlışının ete kemiğe bürünmüş somut halidir.
ADAYLIĞA KADAR G. BAŞKANLA G. MERKEZDE, ADAY YAPILMALARINDAN SONRA İSE MAHALLİNDE ÖPMEDİK EL BIRAKMAYANLAR SEÇİLİNCE NEDEN VATANDAŞLA ARALARINA AŞILMAZ SUR ÖRER?!!!
Aday oluncaya kadar partilerinin genel başkanı veya genel merkezi kendilerinin lehine ikna etmek için gereğinde birçok hatırlı kişiyi de araya sokanlar bunda başarılı olup ta kısa yoldan aday oluyorlar.
Bunlar aday olduktan sonra seçilecekleri oyların kendilerine değil genel başkan ve partiye verileceğini biliyor.
Bunu bilseler de kendisini aday yapanlar karşı mahcup olmamak için seçim propagandası esnasında dişlerini tırnaklarına takıp, geceyi de gündüze katıp teşkilatlarıyla birlikte seçim çalışmalarını sürdürürler.
KISA YOLDAN ADAY YAPILANLAR SEÇİLİNCE”SEN NEYMİŞSİN BE ABİ” HAVASIYLA VATANDAŞI DIŞLAR
İstisnası var mı elbette ki vardır! ve hem de hatırı sayılacak kadar olanlar elbette ki bu ara başlıktakinin aksini yaparlar amma bunlar devede kulak oranına bile girmeyen samimi olanlar siyaseti 100 metre koşusu yerine maraton gibi gören samimi ve idealist olanlar seçildiklerinde bu bilinçle sürekli vatandaşın içinde kalarak çalışmaların sürdürürler.
Bunların dışında kalan kahır ekserisi ise orta başlıkta belirttiğim gibi sen neymişsin be abi veya sümme haşa” Küçük dağları ben yarattım” havasına girdiklerinden noterlik yaparak ta olsalar bulundukları makama gelmelerini sağlayan seçmenlerle birlikte diğer vatandaşlarla da aralarına aşılmaz surlar örer.
VATANDAŞLA ARALARINA SUR ÖRENLERİN BAHANESİ” YÜZ GÖZ “OLUNMAMASI OLUR
Bunlardan Milletvekili ile Belediye başkanı seçilenlere neden vatandaşlarla görüşmedikleri sorulduğunda kabuğundan çıkan kaplumbağa misali” Vatandaşla çok yüz gö”z olunmamasını utanmadan ,arlanmadan belirtirler!!!
Dönemleri boyunca Ankara ve seçildikleri ilin önemli toplantıları ile resepsiyonlarında TV kanalları ile Radyolarında boy gösterirler.
Çok af edersiniz helaya bile makam araçlarına gider gibi en yakın yerdeki resmi toplantılara makam aracı ve korumalarıyla giderler.
YENİ SEÇİME KADAR KENDİLERİNİ VATANDAŞTAN TECRİT EDENLER YENİDEN SEÇİM GELDİĞİNDE İSE AKLA ZİYAN PİŞKİNLİKLE SÜTTEN ÇIKAN AK KAŞIKMIŞ GİBİ TEKRAR VATANDAŞTAN OY İSTERLER!
Yeniden seçim gelince de sanki sütten çıkmış ak kaşıklarmış gibi tüm dönemi vatandaşın birini bin etmekle, sıkıntılarını çözmekle geçirmiş gibi akla ziyan bir pişkinlikle utanmadan arlanmadan tekrar vatandaştan oy isterler.
Allah(c.c.) izin verirse Cuma günü ülkemizin milli birliğinin kıyamete kadar sürmesi için yapılması gerekenleri yazacağım.
Hakkın rızası için okunması ve okutturulması dileğiyle. Rabbim yar ve yardımcımız olsun.
