Bugün, 26 Nisan 2024 Cuma

Mehmet Korkutata


İNSANLIĞI KARANLIK ÇAĞDAN  AYDINLIĞA KAVUŞTURAN İLİM! 

İNSANLIĞI KARANLIK ÇAĞDAN  AYDINLIĞA KAVUŞTURAN İLİM! 


 

Yüce Dinimiz İslâm, ilim öğrenme ve öğretmeye büyük önem vermiştir. Yüce Kitabımızın ilk nazil olan ayetinin “Oku” manasında olması bu hususu bizlere en açık şekilde ifâde  etmektedir. “Oku” emrinin yer, zaman, cinsiyet ayrımı olmadan beyan edilmesi, Müslümana ilmin kapılarının ardına kadar açık olduğunun göstergesidir.
Karanlıktan aydınlığa, batıldan hakka, küfürden imana, cehaletten bilgiye, faydalı ilim sayesinde erişilmektedir. İnsanın kendisine faydalı ve zararlı olan şeyleri bilmesi, ancak ilim sayesinde mümkündür.

Kutsal kitabımız Kur'anı Kerim'de Yüce Rabbimiz (C.C) İlim sahibi olanların değerini bizlere şöyle ifade  etmektedir.“De ki; “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” Ancak akıl sahipleri öğüt alır. Dinimiz, insanın bildiklerini başkalarına öğretmesini en büyük infak olarak kabul edilmiştir. Nitekim Peygamber Efendimiz (S.A.V) “Bilmeyenlere ilim öğretmek sadakadır, sadakanın en faziletlisi de bir Müslüman’ın ilim öğrenmesi ve başkalarına öğretmesidir" buyurmuştur. İlk yaratılan Hz. Adem’e bilmediklerini öğreten Yüce Rabbimizdir. Bunun içindir ki, öğretmenlik mesleği yüce, kutsal bir meslektir.
Bütün Peygamberler birer öğretmendi. Zira  Peygamber Efendimiz  (S.A.V) “Ben ancak bir eğitici ve "öğretmen" olarak gönderildim” buyurmuştur. İslami yaşantıdan  önce Arap toplumu  cahiliye dönemini, yani karanlık çağı yaşıyordu. Hz. Peygamber Efendimiz  (S.A.V) medeniyetten ve adaletten, insaf ve merhametten, eğitim ve bilgiden uzak insanları zor şartlara rağmen eğitmiş, onları bilgiyle güzel ahlakla ve medeniyetle buluşturmuştur.

Hem birey hem de millet olarak hepimizin ortak hedefi maddi ve manevi bakımdan iyi ve faideli üreten, nesiller yetiştirmektir. Geleceğe güvenle bakmanın tek yolu budur. Bu hedef ise bilgi ve eğitimle  gerçekleşir. Çünkü bilgi güçtür ve yarınlarımızı emanet edeceğimiz yavrularımızın eğitimini üstlenen öğretmenlerimiz, bu manada çok önemli ve kutsal bir görevi ifa etmektedirler.
Tarih boyunca Müslümanlar, ilim adamlarına büyük değer vermişler ve onlara son derece saygı ve hürmet etmişlerdir. Nitekim Hz. Ali Efendimiz (r.a)’a “Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum” sözü bu gerçeği te’yid etmektedir.

Bu vesile ile yüce dinimiz İslam’ı bizlere anlatan, ilmi ve irfanıyla Ümmet'i Muhammed'e faydalı olan ilim sahibi hocalarımızı ve öğretmenlerimizi minnet ve şükranla anıyor, hayatta olanlara hayırlı uzun ömürler, ahirete irtihal olanlara da, Cenab-ı Hak'tan rahmet diliyorum.

Sevgi ve muhabbetlerimle...
Mehmet KORKUTATA