Hava sıcak, toz duman içinde bir Aksaray sabahından herkese merhaba. Bugün içimi yakan bir konuyla karşınızdayım: Şehir planlaması ve bitmek bilmeyen inşaatlarımız.
"İyi ki Büyükşehir Değiliz!" Dedirten Çile
Gördüğüm manzaralar karşısında sık sık
"İYİ Kİ BÜYÜKŞEHİR DEĞİLİZ!" diye haykırmak geliyor içimden.
Zira büyük şehirlerde bu kadar plansızlık ve vatandaş mağduriyeti yaşansa, ortalık birbirine girerdi. Ama Aksaray'ımızda nedense her şey sineye çekiliyor, çekilmek zorunda kalıyor. Aksaray Belediyesi'ni kimi zaman takdir ettiğim, kimi zaman da sertçe eleştirdiğim oluyor. Doğruya doğru, yanlışa yanlış demek her zaman boynumuzun borcu. Ancak gelinen noktada eleştiri oklarımızı yöneltmekten başka çaremiz kalmıyor.
Küçük ve Büyük Bölcek'in Bitmeyen Çilesi: Eski Sanayi Üst Geçidine kadar süren yol çalışması Nereye Kadar?
Şu an en büyük kanayan yaramız Küçük Bölcek ve Büyük Bölcek mahallelerini kapsayan, eski sanayi üst geçidinin olduğu yere kadar uzanan yol çalışması. Elbette bir şehrin, bir mahallenin menfaati için yapılan her çalışmaya sonuna kadar destek veririz. Lakin bu "çalışma"nın başlayalı dördüncü ayına yaklaşmasına rağmen maalesef tek bir yol kat edilemediğini görmek içler acısı.
Bu Şehrin Şehir Plancısı Yok Mu?
İşte tam da bu noktada aklıma takılan o yakıcı soru:
BU ŞEHRİN ŞEHİR PLANLAMACISI YOK MU?
Varsa, bu işi kim, nasıl, ne şekilde yapıyor? Hangi akla hizmet bu kadar uzun süren, esnafı perişan eden bir çalışmaya imza atılıyor? Planlama eksikliği mi dersiniz, iş bilmezlik mi dersiniz, yoksa umursamazlık mı? Ne derseniz deyin, sonuç değişmiyor: Esnaf kan ağlıyor!
Yaz ayları, yani tam da hasat ayı dediğimiz, işlerin en yoğun olduğu dönemde, esnafımız maalesef kepenk indirme noktasına geldi. Müşteri yok, satış yok, kazanç yok. Borçlar kapıda, kiralar ödenemiyor. Bu durum sadece esnafı değil, tüm Aksaray ekonomisini derinden etkiliyor.
Belediye yetkililerine sesleniyorum: Lütfen bu duruma bir an önce el atın! Bu şehrin insanları mağdur ediliyor. Planlı, programlı ve hızlı bir şekilde bu çalışmaların tamamlanması için ne gerekiyorsa yapın. Aksi takdirde,
"İYİ Kİ BÜYÜKŞEHİR DEĞİLİZ!"
sözü, içimizde bir umut yerine, derin bir hayal kırıklığına dönüşecek.
Sizler bu konuda neler düşünüyorsunuz? Yorumlarınızı bekliyorum.
Bir dahaki yazımda görüşmek dileğiyle sizi rabbime emanet ediyorum