Sanatı Yok Sayan, Kimliğini Yok Sayar
Değerli okurlarım,
Kültür ve sanat, toplumların en çok ihtiyaç duyduğu ama çoğu zaman geri plana itilen nefesidir. Ne yazık ki sanatçıya kimi zaman “boş işlerle uğraşan” gözüyle bakılır. Oysa sanatçı, toplumun aynasıdır; biz görmek istemesek bile bize gerçeği gösterir.
Bir ülkenin ekonomisi bozulabilir, tarım ve üretimi maddi kayıplara uğrayabilir. Bunlar zamanla telafi edilebilir. Ancak kültür çökerse, işte o zaman gerçek çöküş başlar. Kültür ve sanat bir toplumun kimliğidir; kaybının telafisi yoktur.
Sanatçıya sahip çıkılmadığında, toplum kendi sesini kaybeder. Çünkü sanat yalnızca estetik bir uğraş değil; aynı zamanda eleştiri, sorgulama ve direniştir. Demokratik toplumlarda sanat, halkın sesini yükselten bir araçtır; baskı altında ise özgürlüğün son sığınağına dönüşür.
Sanatı küçümseyenler aslında kendi ruhlarını küçültür. Sanatçıya değer vermek, sadece ona değil, geleceğe değer vermektir. Çünkü kültür ve sanat olmadan toplum yalnızca beton yığınlarından ibaret kalır. Necip Fazıl Kısakürek’in sözleriyle: “Anladım işi, sanat Allah’ı aramakmış; marifet bu, gerisi yalnız çelik çomakmış.”
Sözün özü: Ekonomi yeniden inşa edilebilir, üretim yeniden canlanabilir; fakat kültür çökerse, toplumun kimliği ve geleceği de çöker. Sanatı yok sayan, aslında kendi varlığını yok sayar.

