Köyde Yaşam isimli televizyon programlarım nedeni ile her hafta bir köy ve kasabamızı geziyorum. Son haftalarda hayvancılığın yoğun olduğu bölgelerde yaptığım çekimler esnasında büyükbaş ve küçükbaş hayvancılarımızı da ziyaret ediyorum. Buralarda yaptığım söyleşilerde Pandemi bahanesi ile yem fiyatlarının aşırı derecede yükselmesinden şikayetler duymaktayım. Ben programımın formatı nedeni ile siyaset ve özel konuları kayda alsak da izleyicilerimiz ile paylaşmıyorum. Çünkü programımızın konusu kırsalda hayat ve yaşam.
Ama bu çekimlerimiz esnasında vatandaşlarımız nereye gitsem beni tanıyorlar ve şikayetlerini dile getiriyorlar. Hatta yem fiyatlarının son dönemde çok yükseldiğini ve süt fiyatlarının yerinde saydığını şikayet ediyorlar. Hatta bana vebal verdikleri için konuyu yazmak durumunda kaldığımı ve vatandaşın şikayetini gerekli yerlere iletmek istiyorum.
Yem fiyatlarının aşırı derecede suni olarak yükseltildiğini ve bu tekelleşmenin önüne geçilmesini isteyen vatandaşlar haksız kazanç karşısında çaresiz kaldıklarını dile getiriyorlar ve yetkililerimiz ve siyasilerimizin bu konuya çözüm bulmalarını istiyorlar. Yoksa hayvancılık bitmek üzere diyorlar.
Hatta hayvancılık alanında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarımızın konuya yeterlice eğilmelerini ve çözümler üretmelerini istiyorlar. Bu konuda alternatifler bularak kendilerine destek olmalarını istemektedirler.
Benim konuyla çok fazla ilgi alanım olmadığı için zaman zaman Süt Birliği ve Damızlık Sığır yetiştiriciler birliği başkanlarından Sayın Esat Zengin ve Bekir Kayan başkanlarımı ziyaret ve sohbetlerimde konuyla alakalı sohbetlerin ve çalışmalarını dinliyorum. Hatta Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı dostum Mahmut Aktürk’ün meraların hayvancıların emrine verilmesi hususundaki çalışma ve gayretlerini yakından biliyorum.
Geçmiş dönemlerde tatlı bir rekabetle süt karşılığı üreticiler yem temin ettiklerini ve hatta süt piyasasını yüksek tutmak için çalıştıklarını biliyorum. Ama son dönemlerdeki çalışmalarının durumunu bilmiyorum, ancak elçiye zeval olmaz bilgilerine sunuyorum.
Geçtiğimiz günlerde Ulusal Süt Konseyi yönetim kurulu üyesi olan Sayın Esat Zengin ağabey Ankara'da süt fiyatları ile ilgili bir çalışma yaparak süt fiyatlarının yükselmesi konusunda yeni bir teklif verdiklerini biliyorum, umarım konu üreticiler lehine sonuçlanır.
Yem konusunda da bu tür çalışma yaparak ucuz yem konusunda bir rekabet oluşturularak üreticiye destek olunur. Tabi konu sadece sivil toplum kuruluşlarının üzerine atmak yanlış olur. Konuya yetkili devlet kurum ve siyasilerde el atarak üreticiyi rahatlatırlar.
Çünkü kime dokunsak konu yem fiyatlarının artışı ve süt fiyatlarının yetersiz olduğu yönünde şikayetlerdir. Belki son dönemlerde köy kasaba gezen iktidar partisi yetkililerine iletiliyordur. Muhtemelen onlarında konudan bilgileri olduğunu düşünüyorum.
Tabi gittiğimiz her yerde artık sosyal medya var. Çiftlikteki çalışanından tutun çiftçisine kadar bizleri tanıyor ve dert yanıyor. Hatta size bir anımı anlatayım.
Naci Karaköy ağabeyle eskilin bir yaylasına girmiştik yolu şaşırmışız bir stabilize yolu takip edip gittik. Meğerse gittiğimiz yer büyükbaş hayvan çiftliği yolu imiş. Gide gide mandıraya vardık. İçeriden koltuğunun altında lep top ile çıkan bakıcı beni görünce, “ hayal mi görüyorum az önce senin yazını okudum, sen ne arıyorsun burada” dedi.
Artık bizde bozuntuya vurmadan seni arıyoruz diye takıldık. Bakıcı hemen bize yem fiyatlarından şikayet etti. Uzun lafın kısası bu konu tarım ve hayvancılık olan bölgemizin bu iki konusu çözüme kavuşturularak hayvancılarımızı rahatlatmalı. Elçiye zeval olmaz vatandaş bize derdini aktardı bizde yetkili mercilere duyururuz.
