Değerli okurlarım,
Kaygı; huzursuzluk, korku, endişe, gerginlik hissi olarak hayatımızın neredeyse her günü karşılaştığımız bir durum haline gelmiştir. Kontrol etmediğimiz takdirde bizi kaygı bozukluğuna götürmesi kaçınılmazdır. Ya olmazsa! Ya şöyle olursa! gibi sorular aklımızı bulandırır ve hayatımızı hem psikolojik hem de biyolojik olarak olumsuz etkiler. Burada insan gecen ömrünün telafisi olmadığının farkına varıp dünya ve ahiret arasında gider gelir. Günümüzdeki kaygı bozukluklarının başında covit-19 (pandemi)gelmekte, hayattan beklenti düzeyinin çok karmaşık hal alması ve olumsuzluk yönünde endişeye sebep teşkil etmekte. İnsanların sağlıklı daha iyi koşullarda yaşama isteği, sosyal ilişkilerin ve hareket özgürlüğüne kavuşması, daha iyi eğitim, daha çok kazanmak, iyi bir iş hayali gibi pek çok beklenti maalesef günümüzün en yaygın kaygı bozukluğu sebepleri arasında yer almakta. Dünü ve bugünü değiştiren, dokuyan bir faktör daha vardır: Yarın ,yarın bir ihtimal sağanağıdır. Sağlık kadar hastalık, yaşamak kadar ölüm, güvenlik kadar kaza, huzur kadar afet ihtimallerini ihtiva eder. Hiç kimse birkaç dakika sonra başına neler geleceğini bilemez. Yarın, bu hüviyeti sebebiyle her zaman endişe kaynağı olmuştur. Çözüm inancımız gereği, düşünce ve eylemde yalnızca bir tek yaratıcının, yüce Allah’ın varlığını ve birliğini merkeze almaktır.
