Resmi söylemlerde devletin vatandaşı için var olduğu belirtilir.
Bu çerçevede siyasetçiler ile atanmışlar tarafından yapılan açıklamada siyasetin ve kamu kurumlarının görevinin vatandaşın hayat standardını yükseltmek için olduğu belirtilir.!!!
Diğer illerde bu söylenenlerin gereğinin tam olarak yapılıp yapılmadığını çok iyi bilmesem de maalesef bizim ilimizin siyasetçilerinin, mülki ve mahalli idarecilerinin çok çok istisnanın dışında kalanlarının genel ek serisini 31 yıldır bırakın kendi başlarına vatandaşların hayat standartlarını yükseltecek çalışmaları yapmalarına bu konuda dile getirilenler karşısında ise var olan kulakları söylenenleri duymaz , var olan gözleri de maalesef görmez.
Bu görülmeyenlerden binlerce değer biçilmez hazinelerimizden biriside Pazartesi günkü yazımda bahsettiğim hem inan sağlığı, hem de akla gelebilen bir çok hediyelik eşyanın yanında yarı değerli taş olması nedeniyle takı yapımında da kullanılabilecek olan Obsidyenlerimiz.
Çarşamba günkü yazımda bahsettiğim Obsidyen gibi hem sağlıkta kullanılabilen hem de yarı değerli taş olması nedeniyle Obsidyen gibi hediyelik eşya yapımının yanında takı yapımında da kullanılabilecek olan Kuvarslarımızdır.
Bu konuda yıllarca dile getirdiklerimden birisini 13.02.2018 Salı günü daimi 1. köşem olan Bana Göre ’de ”AKSARAY’IN MUTLU İSTİKBALİ İÇİN ÖNCE YERALTI VE ÜSTÜ ZENGİNLİKLERİNİ TANITIP ARDINDAN İSE BUNLARIN MAKSİMUM SEVİYEDE DEĞERLENDİRİLMESİ İÇİN SEFERBER OLMALIYIZ!” başlığı altında;
Yüce Mevla’mız gani, gani rahmet eylesin Aksaray’ın 1973-78 yılları arasındaki efsane Kaymakamı Yüksel Özden, onun A Takımındaki arkadaşları dönemin İlk Öğretim Müdürü Aksaray’ın ilk seçimle gelen İl Genel Meclisi Başkanı merhum İsmail Baysal ağabeyim, dönemin Halk Eğitim Müdürü Merhum Arif Koçak Hocam, dönemin Aksaray Turizm Müdürü Abdullah Karakaya ,yine dönemin Ağır Ceza Mahkemesi üyesi Uğuray Baloğlu ile Kaymakam Yüksel Özden in şoförü ve sırdaşı merhum Hasan Ağabey den oluşan günümüzün tabiriyle A takımı olan o zamanın tabiriyle ise Aksaray ilçesinin çekirdek kurmay kadrosu sahip oldukları idealizmle Aksaray’ın birini bin etme çabası içindeydiler.!!!
TEŞHİS TEDAVİNİN YARISIDIR!!!
O idealist kadro “Teşhis in tedavinin yarısı” olduğu bilinciyle şimdilerde veri tabanı denen yöntem gereği Aksaray a bağlı Belde, Köy ve Mezraların o zamanki hallerini yerinde görerek dert ve sıkıntıları belirlemek, bu belirlenen sıkıntıların ise giderilmesi için her yeri gece gündüz gezip Mezra, Köy ve Beldelerin dertlerine çareler bulunduğunda, ara sıra o zamanki sağcıların lider gazetesi olan Tercüman gazetesinin ajansı olan Ak Ajans(Ak Deniz Haber Ajansı) temsilcisi Mustafa Doğruer ağabeyle HHA(Hürriyet Haber Ajansının 2 temsilcisinden birisi olan Gazeteci ve Eğitimci merhum Ahmet Öztürk le süren gezilere sürekli olarak ve istisnasız olarak bu kurmay kadronun gezilerine can dostum kardeşim Gazeteci- Yazar merhum Çapan Tekeli ile birlikte bende önceleri gazeteci, sonraları ise bu hizmetler için gecelerini gündüzlerine katanlarla aramızda gelişen samimiyet sonucu evlatları gibi sevdikleri birer kardeşleri olarak yanlarındaydık.
Yüksel Özden in 1978 sonunda tayinin çıkmasıyla ondan nöbeti devralan Kaymakam Güner Orbay ve Orbay dan sonra Aksaray’da Kaymakamlık Yapan Fahri Büktel ,Niğde’nin dönemin Valilerinden Zekeriya Çelikbilekli, Berki Koçoğlu, Behçet Güler, Bedri Nazlıoğlu, Ünal Özgödek ve Ahmet Özyurt la sürdürdüğüm, Aksaray’ın il olmasından sonra ise Aksaray Valileri ile devam eden gazetecilik hayatım boyunca aradan geçen 42 yıl içinde Aksaray merkez ilçesi ile Ortaköy ilçesi ve Gülağaç ile Güzelyurt ilçelerinin kamu oyu tarafından çokta fazla bilinmeyen bir çoğu Dünya ve ülkemizin tek ve nadir yer altı ve üstü zenginliklerini bilen ilimizin çok nadir kişilerinden biri durumuna gelmeme vesile olundu.!!!
KAMU VE MESLEK ODALARI VE STK’LARI BİLDİKLERİMİ HARMANLAYARAK İLİMİZİN İSTİKBALİ İÇİN BUNLARI EN İYİ ŞEKİLDE DEĞERLENDİRİLMESİNİ SAĞLAMALI!
Yeterli olmasa da Aksaray kamu kurumlarıyla ,Meslek Odaları ve STK’larıyla birlikte 42 yıldır ilimizin ve bölgemizin genelini bulabildiğim her fırsatta ve özelliklede bu yazımda isimlerini belirttiğim mülki amirlerle ve kurmaylarıyla birlikte yaptığım gazilerimde öğrendiklerimin diğer bilinenlerimizle harmanlanması gerekir.
Bizleri yoktan var eden, taşıdığımız vücudu ve üstündeki kafa ile kafanın içindeki beyin ile aklı ve zihin ile mukayese başta olmak üzere her şeyi Yaratan ve şu anda ulaştığımız bilgileri öğrenmemizi bahşeden Yüce Mevla’mızın bizlere bu bahşettiklerini bizlerde ilimizin, bölgemizin ve ülkemizin yararına kullanmalıyız.
Bir kul olarak yapacağımız şey Onun yüce rızasına kavuşabilmek için diğer kullarına hizmet etmemizdir..
Bunlarla dileğim kendisinin Rahmetine, Habibi Hz. Muhammed (S.A.V.) in şefaatine nail olmaktır.
Tüm Müslümanların ve insanların bu bilinçle kulluk vazifesini yerine getirmeleri benimde kulluk vazifesini en iyi şekilde yapanlar safına katılmamı ve son nefesimi verinceye kadar bu güzel şeyleri sürdürmemi bahşetmesini niyaz ediyorum.
Tüm yaratılanlarında kulluk bilinciyle bu erdeme kavuşması dileğiyle.” diye hançeremi yırtarcasına dile getirdiklerimden sahip olduğumuz yer altı ve üstü zenginliklerimizden şimdiye kadar bilinmeyenlerin Vali Hamza Aydoğdu’nun döneminde bilinir hale getirilmesi ve bunlardan maksimum şekilde bunların bulunduğu yerin insanlarının, ilimizin ve ülkemizin faydalanılmasının sağlanması dileğiyle.
Cuma’mız mübarek olsun.
Rabbim yar ve yardımcımız olsun.
