Bakan Işıkhan, Müslüman Sağlık Topluluklarının 9. Kongresi'ne Katıldı

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan, Öz Sağlık-İş Sendikası ve Dünya İslam Sağlık Birliği tarafından düzenlenen “Müslüman Sağlık Topluluklarının 9. Kongresi” ne katıldı.

Bakan Işıkhan kongrede yaptığı konuşmada, sağlık çalışanlarının, insanlığın en zor zamanlarında ellerinden gelenin en iyisini yapan kahramanlar olduğunu kaydederek, “Pandemi gibi küresel krizlerde, doğal afetlerde ve savaş bölgelerinde insan hayatını koruma noktasında ön saflarda mücadele eden sağlık çalışanları, toplumların da en kıymetli güvencesidirler” ifadelerini kullandı.

Kongrede ele alınacak olan konuların yalnızca sağlık çalışanlarının değil, aynı zamanda onların hizmet verdiği tüm toplumların geleceğini doğrudan etkileyecek çözümler sunacağına inandığını belirten Işıkhan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sağlık çalışanlarımızın çalışma şartlarını geliştirmek, ihtiyaçlarına çözüm bulmak yalnızca onların değil, bütün bir toplumun geleceği için de hayati bir sorumluluktur. Sağlık çalışanları sadece tedavi ve bakım sunmakla kalmaz. Toplum sağlığı eğitimi, kronik hastalıkların önlenmesi ve sağlık farkındalığının artırılmasında onların rolü büyüktür.”

Bakan Işıkhan, İslam dünyasında sağlık çalışanlarının rolünün daha da anlamlı olduğuna işaret ederek, “Bizler, sağlık hizmetlerini yalnızca bir meslek değil, aynı zamanda insanlığa hizmet olarak gören bir medeniyetin mirasçılarıyız. Bizim sadece sağlık alanında değil, her alanda tüm çalışanlarımıza, emekçilerimize yaklaşımımız da bu şekildedir. Bu anlayışımızla her alanda emekçilerimizle birlikte çalışma hayatımızı daha ileri taşımak için çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

“En Önemli Reformlarımızdan Birisi Genel Sağlık Sigortasıdır”

Türkiye’nin sağlık hizmetlerinin kalitesini artırma ve vatandaşlarının her birine eşit ve adil sağlık hizmeti sunma hedefiyle son 22 yılda büyük bir dönüşüm gerçekleştirdiğine dikkati çeken Işıkhan, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Sağlık alanında devrim niteliğinde projeler ve değişiklikler hayata geçirilmiş, sağlık sisteminin her bir unsuru yeniden yapılandırılmıştır. Türkiye’nin dört bir yanına açılan en modern sağlık merkezlerinin yanı sıra; yüksek teknolojiyle donatılmış her branşta uzman hekimlerin görev yaptığı şehir hastaneleri sağlıktaki devrimlerimizin öncülerindendir. En önemli reform unsurlarımızdan biri de Genel Sağlık Sigortasıdır. Her bir vatandaşın sosyal güvenceye sahip olması sağlanmış ve kimse maddi sebeplerle sağlık hizmetlerinden mahrum bırakılmamıştır. Bu sistem, tüm vatandaşlarımızın en iyi sağlık hizmetlerine ulaşabilmesini de mümkün kılmıştır. Yine bunlarla birlikte yerli ve milli ilaç üretimi teşvik edilmiş, ilaçta ve tıbbi cihazda sağlık sisteminin dışa bağımlılığı azaltılmıştır. Pandemi döneminde üretilen yerli solunum cihazı ve aşı, Türkiye bu alandaki gücünü tüm dünyaya da göstermiştir.”

“Türkiye, Küresel Sağlık Turizminin Öncüsü Olmuştur”

Bakan Işıkhan, Türkiye’nin yalnızca vatandaşlarına değil, aynı zamanda dünyanın dört bir yanından gelen hastalara da şifa dağıtan bir ülke haline geldiğine değinerek, “Pek çok alanda dünyanın sayılı merkezlerinden biri haline gelen Türkiye, küresel sağlık turizminin öncüsü olmuştur. Türkiye’nin sağlıkta gerçekleştirdiği bu atılımlar, yalnızca bir başarı hikâyesi değil, aynı zamanda tüm dünya için örnek alınması gereken bir modeldir. Bu reformlar Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın güçlü liderliği, vatandaş odaklı yaklaşımı ve ileri görüşlü politikaları sayesinde hayata geçmiştir” diye konuştu.

İş Sağlığı ve Güvenliği

İş sağlığı ve güvenliği alanında yürütülen çalışmaların insanı merkeze alan bir yaklaşımla şekillendirildiğine vurgu yapan Işıkhan, “Bu çalışmaların mihenk taşı olan 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu yalnızca hukuki bir düzenleme değil, aynı zamanda toplumun her kesimine hitap eden bir güvenlik kültürünü inşa etme sürecidir. Bugün Türkiye iş sağlığı ve güvenliği konusunda müstakil bir kanuna sahip olan ve bu mevzuatı sürekli geliştiren sayılı ülkeler arasında yer almaktadır. Bunun yanı sıra alanında uzman kadrolarımız ve güçlü kurumsal altyapımız iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin etkin bir şekilde sunulmasını da sağlamaktadır. Dünyada yaşanan dijital dönüşüm çerçevesinde teknolojik yeniliklerden yararlanarak iş sağlığı ve güvenlik süreçlerini sürekli hale getiriyoruz ve bunları dijitalleştiriyoruz” ifadelerini kullandı.

Bakan Işıkhan, özellikle iş yerlerinde riskleri önceden tespit etmeye yönelik yapay zeka destekli projelerle güvenli çalışma ortamlarının oluşturulması için proaktif bir yaklaşımı hayata geçirdiklerini bildirdi.

Hedeflerinin daha güvenli çalışma ortamları sağlayarak iş kazalarını ve meslek hastalıklarını tamamen ortadan kaldırmak olduğuna değinen Işıkhan, Türkiye’yi bu alanda dünya lideri bir ülke konumuna taşımak istediklerini aktardı.

Bakan Işıkhan, İslamın insan hayatını ve sağlığını kutsal bir emanet olarak gördüğüne değinerek, “Bugün modern teknolojiyi, yapay zekayı ve sağlık girişimciliğini İslami değerlerimizle harmanlayarak yeni çözümler üretebiliriz. Sağlık hizmetlerini daha erişebilir hale getirmek, sağlık çalışanlarının güvenliğini artırmak ve insan onurunu merkezde tutan bir yaklaşım benimseyerek bu işbirliğinin temel taşı olduğunu düşünüyorum” dedi.

Bakan Işıkhan, konuşmasının sonunda Gazze’yi de anarak, “Gazze, yalnızca coğrafi bir yer değil, insanlığın vicdanının sınandığı bir adalet ve dayanışma mücadelesidir. Orada her gün hayat kurtarmak için olağanüstü çaba sarf eden sağlık çalışanları ayrıca insanlığın onurunu temsil etmektedir” dedi.