Ulaştırma ve Altyapı Bakanı
Abdulkadir Uraloğlu, KDM-ERP Sertifikasyon Modülü ile hava aracı ve
parçalarının, ulusal ve uluslararası standartlara uygun şekilde yerli
platformda sertifikalandırdıklarını bildirdi. Yerli hava araçları için artık
dış onaya ihtiyaç duymadıklarını belirten Uraloğlu, “Vecihi Hürkuş’un yıllar
önce önüne çıkarılan engelleri yıktık. Bugün, kendi uçağını yapıp kendi
topraklarında uçurmak için onay alamayan bir Türkiye yok, kendi sertifikasını
kendi veren güçlü bir Türkiye var.” dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı
Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye’nin sivil havacılık tarihinde yeni bir sayfa
açtıklarını bildirdi. Bakan Uraloğlu, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM)
bünyesinde geliştirilen “Yeni Sivil Havacılık Modeli” ile artık hava araçlarının
sertifikasyon süreçlerinin tamamen yerli ve milli sistemle yürütüleceğini
açıkladı.
“Vecihi Hürkuş’un Yıllar Önce
Önüne Çıkarılan Engelleri Yıktık”
KDM-ERP Sertifikasyon Modülü ile
hava aracı ve parçalarının, ulusal ve uluslararası standartlara uygun şekilde
yerli platformda sertifikalandırılmasının mümkün hale geldiğini belirten Bakan
Uraloğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“KDM-ERP Sertifikasyon modülü
tamamen yerli ve milli kaynaklarla geliştirildi. Sertifikasyon sürecini artık
tamamen kendi imkânlarımızla yürütebiliyoruz. Mühendisliğimiz, denetimimiz ve
yazılım altyapımızla süreci uçtan uca yönetiyoruz. Vecihi Hürkuş’un yıllar önce
önüne çıkarılan engelleri yıktık. Bugün, kendi uçağını yapıp kendi
topraklarında uçurmak için onay alamayan bir Türkiye yok, kendi sertifikasını
kendi veren güçlü bir Türkiye var.”
Panel Uzmanları
Akademik-Sektörel Yüksek Nitelikli Kadrolardan Seçiliyor
Yeni sistemin sadece bir yazılım
güncellemesinden çok daha fazlası olduğunu vurgulayan Bakan Uraloğlu,
“Sertifikasyon panellerinde görev alacak uzmanlar, ilgili alanlardaki
üniversitelerin doçentlerinden özel teknik dersler alarak göreve başlıyor. Bu
uzmanlara, aynı temel eğitimlerden geçmiş doktora düzeyinde yardımcılar eşlik
ediyor. Böylece sistemde görev yapan her uzman, akademik temelli ve uygulama
bilgisi yüksek bir yapıda sürece katılıyor. Bu yapı hem ülkemizin en yetkin
akademik bilgi birikimini sürece dahil ediyor hem de sanayi-üniversite iş
birliğini en üst düzeye taşıyor.” dedi.
“Tüm Süreçler Sistem İçinde
Kayıt Altına Alınarak İzlenebilirlik Sağlanıyor”
Yerli sistem sayesinde
sertifikasyon sürecinin artık kişilerle değil, kanıta dayalı otomasyonla
yürütüldüğünü belirten Bakan Uraloğlu, “Tüm başvuru, değerlendirme ve karar
süreçleri sistem içinde kayıt altına alınarak tam şeffaflık ve izlenebilirlik
sağlanıyor. Bu sayede yalnızca kaliteli ve sürdürülebilir bir yapı inşa
etmiyoruz, aynı zamanda sistem üzerinden üretilecek delil bazlı çıktılar;
Federal Havacılık İdaresi (FAA), Avrupa Havacılık Emniyeti Ajansı (EASA) ve
diğer ülkelerin otoriteleri tarafından otomatik kabul görebilecek nitelikte
olacak.” açıklamasında bulundu.
“Vecihi Hürkuş’un Yarım Kalan
Rüyasını Biz Gerçekleştiriyoruz”
Yeni modelin Türkiye’nin milli
havacılık iradesini güçlendirdiğini vurgulayan Uraloğlu, yerli hava araçları
için artık dış onaya ihtiyaç duymadıklarını vurguladı. Uraloğlu, sivil
havacılığın bağımsız ruhunu ve üretimini destekleyen bir sertifikasyon yapısı
inşa ettiklerini belirterek sözlerine şu şekilde devam etti:
“Vecihi Hürkuş’un yarım kalan
rüyasını biz gerçekleştiriyoruz. Kendi gökyüzümüzde, kendi mühendisliğimizle,
kendi kurallarımızla var olmanın gururunu yaşıyoruz. Attığımız bu adım, sadece
bir sertifikasyon modeli değil; ülkemizin sivil havacılığının geleceğine yön
verecek bir iradenin somut ifadesidir.”